30 Nisan 2010 Cuma

umut kesilmiyorsa dostlarım
kesip
barikatlar kurarak kangrenli gövdemizden
şurda güneşe ne kaldı.

29 Nisan 2010 Perşembe

06.09.08'in tanık olduğudur

04:58, imsak.
hz ibrahim kıssasını ilk okuduğum zamanı hatırlıyorum. heyecanla çevirirdim yaprakları. o ki rabbini ararken biz hep bir an önce doğru olanı bulması taraftarı olmuşuzdur. yıldızlara meylettiğinde gecenin karanlığına karşın onları rab olarak gördü. biz minik okurlar içimizden "hayır ibrahim" demiyor muyduk? batan kaybolan yıldızlardan, kaybolan aydan, gece yok olan güneşten dönüp de hakikate ulaştığında yaşanılası bir sevinç kaplardı içimizi.

hz ismail'in kıssası; bir o kadar nefesimizi tutarak okuduğumuz... ibrahim ismail'i kurban etmek için yatırdığında içimizden "dur ya ibrahim koç gelecek dur!" diyorduk ya; kendimizi ismail yerine koyup biraz da.

yusuf'un kuyudan kurtulması için ta yürekten bir istekle devam ettik, acaba daha hangi ibretlerle karşılaşacağız deyu.

musa'nın firavuna galip gelmesini ne kadar da çok istedik.

yunus'un balığın karnından çıkmasını

hz muhammed'e taif'te taş atan çocuklara nasıl da hayıflandık. o'na eziyet eden ebulehebe lanet okuduk, ebucehile kahrolsun dedik.

bir ibrahim olduk, bir ismail... yakup idik, yusuf olduk. musa, harun, yunus. bir lokman, bir yahya bir isa olduk.

ya rab! öyle bir hayat bahşet ki bize; tanık olanlar biz olmak istesinler...

öyle bir hayat ki karşılaştığımız her bir musibete bişekilde tanık olanlar iyi olana mukabil bizi tutsunlar...

öyle bir hayat ki bizi senin halifen olma çabası içerisinde gören duasıyla destek olsun nefes alışımıza...

amin...

06.09.08'un tanık olduğudur.

.