19 Şubat 2012 Pazar

Okuma ve izleme notları

Muhammed Esed'in Mekkeye Giden Yol'u kaç senedir kitaplığımda duruyordu. Üniversitede iken İstanbul'dan Erzurum'a, Erzurum'dan İstanbul'a kimbilir kaç defa taşımışımdır. Bu günlere nasipmiş kitabı elime aldım. Serviste sabahları okumak çok keyifli hakikaten. Her ne kadar 20 dk'yı geçmese de servis yolculuğu. Akşamları aynı şekilde, iş gündeminden bir anda sıyrılıp Muhammed Esed'in hayatına, arabistanın çöllerine gidiyor insan. Yazdıkları çok mühim şeyler. 26 yaşında müslüman olmuş. O zamana kadar batının göbeğinde yaşamış birisi. Batının hiç de dillendirilmeyen sorunlarından çokça bahsediyor. Benzer şekilde doğuda da artık belirginleşmeye başlamış problemlere değiniyor. Batının her şeyi bilim ile ilişkilendirip, bunu başaramadığı şeyleri inkara yönelen ve ahlaki hiç bir ölçü koymayan halinin neticeleriden bahsediyor. Doğuda ise din haline dönüşen geleneklerinin insanın, insan ruhunun dertlerine derman olmamaya başladığını söylüyor. Okunası bir kitap. Bunlardan çeliko'ya da bahsettim. Ve ona derman olur temennisi ile Malcolm X'i verdim. Fakat Mekkeye Giden Yol'u kaybettim, çantamın fermuarı arzalı olan bölümünden düşmüş. Tam da Arabistan Kralı Abzulaziz Muhammed'i kendisine karşı ayaklananların kimden silah desteği aldığını araştırması isteğini kabul edip can arkadaşı, yol arkadaşı Zeyd ile yola çıktığı kısmında kalmıştım. İnşallah en kısa zamanda kitabı edinip tamamlayacağım.

Şu an elimde ne var derseniz, Kemal Tahir'in Kurt Kanunu. TRT 1 önceki hafta dizi halinde yayımlamaya başladı. Önümüzdeki Salı 3. bölümü yayımlanacak. Meşhur İzmit suikastini anlatıyor, Mustafa Kemal'e karşı girişilen suikast. Ancak arka planı hiç temiz değil. Suikastin arka planı temiz mi olur diyeceksiniz, öyle değil işte. Devlet temizlemek istediği bir gruba önce suç işletiyor sonra yakalayıp imha ediyor gibi yorumlar var kitapta. Henüz yarılarındayım kitabın bakalım neler olacak. Kara Kemal kurtulabilecek mi hiç alakası olmayan bu işin içinden.


Ancak dayanamayıp internetten biraz araştırdım, Küçük Efendi yakalanmamış ancak intihar etmiş. 13 arkadaşı ise alelacele kurulan İstiklal Mahkemesi tarafından idam edilmiş. Terakkiperver Cumhuriyet fırkasının Cumhuriyet Halk Partisi'nden pek farklı olmadığını da öğreniyorum. Onlar da benzer, batı yanlısı. Al birini vur ötekine durumu yani. Fakat bahsettiğim gibi dikkat çekilen mevzu biraz farklı. Diziyi de izleyeceğim inş.

Hazır kitaplardan açılmışken bir kitap daha var, kırmızı ile birlikte okuduğumuz. İşi Vaktinden Çok Olanlar, Nurettin Yıldız'dan. Her akşam mavi uykuya geçer geçmez alıyoruz elimize. En son Hz Musa'yı okuduk, çekmediği dert kalmayan Musa'yı. Güzel gidiyor, en güzel kısmı kırmızı ile muhabbetimize vesile olması, güzel güzel anlatıyor, okuyor, ben dinliyorum .)

vesselam.

Mavi ortalığı darmadağın ettin, dur yerinde biraz. Artık rafları da indirmeye başladın aşağı. En son bir mum görmüştüm ağzında, yemedin değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

.