20 Nisan 2012 Cuma

En Sahih, En Makbul, En Muteber


İslam'ın Kuran-ı Kerim'den sonra en makbul, en muteber kaynak kitabını okumuş olmak istemez misiniz? Üstelik hadis ilmine aşık bir hoca eşliğinde? Safa Vakfı'nda cuma akşamları saat 20.00 da Sahih-i Buhari dersleri var. Biz Kitabu's-salât'i yarıladık bile, hemen kaleminizi kapıp gelin. Mesela geçen hafta neler öğrendik: İşlediğimiz 'bab'lar genelde yolculukta namaz ve namazın cem' edilmesi konularını içeriyordu.
-Urve (r.a.)'in Hz Aişe'nin yeğeni olduğu ve teyzesinden hadis rivayet ettigini gördük. (Urve, Katade gibi isimlere birkaç Buhari dersinden sonra aşina oluyorsunuz)
-Namazın aslında kök kısmının 2 rekat olduğunu bilmiyordum, geçen hafta öğrendim. Namaz ilk farz kılındığı zaman iki rekat olarak farz kılınmış. Yolculuk namazında da sadece bu kök kısmı kılınıyor.
-Fıkhi açıdan da sefer namazına ucundan dokunup disiplinlerarasi bir ders yaptık.



-Hz. Osman ve Hz Aişe gibi yolculukta da namazı dört rekat kılan sahabeler bulunsa da asıl uygulama 2 rekat şeklinde, ve sünnetler de kılınamayabiliyor. Halil İbrahim Hoca'nın pek hoş anektodlarından birini anlatırken söylediği gibi "yolculukta sünneti terketme sünnetini yapıyoruz":)
-1092. ve sonrasındaki hadisler de (Evet okadar okuduk, geriye kaldı yaklaşık 7 bin hadis;) cem' yani namazların birleştirilmesi ile ilgiliydi. Halil İbrahim Hoca buna pek sıcak bakmıyor, gerekçe olarak da söyle diyor: "Cem' konusunda mezhep ihtilafı var, lakin "essalatu livaktiha" namaz vaktinde kılınır hadisiyle ilgili hiçbir ihtilaf yok, o halde hangisini yapacağımız belli":) Ve yine tatlı anektodlarindan birisinde yolculuk esnasında arkadaşı öğle ve ikindiyi cem' edelim dediğinde, kahvaltıyla öğle yemeğini cem' etmedik, ikisinde de mola verip durduk o halde namazları cem' etmekten de bahsedemeyiz diyor:)
-Böyle tatlı bir dersti iste. Herhangi sıradan bir durumda peygamberimiz nasıl davranır, ne kadar basit hareketler de olsa, nasıl saf tutar, nasıl abdest alır, gece namazında neler yapar, yolda nasıl yürür, mescidde şöyle bir durumda ne yapmış gibi şeylere, çeşitli konularda satır aralarında o kadar cçk rastlıyoruz ki gercekten Siyer kitaplarindaki artık klişelesmis hikayelerdense bu ayrıntılar benim gözümde çok daha net bir 'peygamberim' imgesi oluşturuyor.



-Başrolde peygamber olunca ona en yakın olanlar da o kadar değerli oluyorlar tabiki. İmam Buhari özellikle altın nesil sahabelere torpil geçmiş, seneddeki ravilerden birinin eğer babası da sahabiyse (mesela Abdullah bin Ömer) ozaman "Radıyallahu anhuma" deyip ikisine de dua ettiriyor okuyucularına.
Eh, o halde, Cuma günü derste görüşmek üzere;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

.