23 Şubat 2010 Salı

Paris'te Türk Modası

Başlığı okuyunca bu işte bir terslik var diye düşünebilirsiniz, modaysa eğer Paris/Fransız modasıdır; ya da belki Dilek Hanif yine Paris'te bir defile hazırladı, Osmanlı motiflerinden esinlendi vesaire zannedebilirsiniz. Evet, ona biraz benziyor; ama bu en hasından. Resimdeki hanımefendi bir Fransız leydisi. 1720'lerde Paris'te yaşıyor ve üzerindeki elbise de Safiye Sultanvâri bir Osmanlı kostümü. (Falih Rıfkı Atay "taklit ve özenti devri en çok bizde sürmüştür" der, pehh derim.)

18 Şubat 2010 Cuma günü Atatürk Kitaplığı'nda Ali Şükrü Çoruk tarafından "Doğu'nun Batı'sı" semineri verildi. Türk aydınının değişen Batı'ya bakışı bilhassa seyahatnamesiyle ünlü Evliya Çelebi ile sefaretnamesiyle ünlü 28 Mehmed Çelebi'nin gözünden anlatıldı ve karşılaştırıldı. Evliya Çelebi'nin Avrupa'yı o muhteşem özgüveniyle gezip/görüp/anlattığını bilmeyen yoktur. 28 Çelebi ise sanıldığı gibi Evliya Çelebi'den sonraki yirmisekizinci Çelebi değil. Ait olduğu Yeniçeri Ortası'ndan dolayı bu lakabı almış bir 18. yüzyıl sefîri. 28 Çelebi Fransa'ya elçi olarak atandığında sadece diplomasiyi değil müthiş bir kültürel etkileşimi de hızlandıracağından haberli ya da habersiz Paris'e geldi. Dünyayı kasıp kavuran Osmanlı'nın; "Osmanlı"nın bir ferdi şehirdeydi ve halk Osmanlı nedir, neye benzer bir nebze görebilmek için sokaklara doluştu, "nasıl ademlerdir deyû seyre talip oldular". Aylarca süren bu etkileşimin sonunda Çelebi ve beraberindekiler şehrin düzenine, Versailles bahçelerine, su fiskiyelerine, operalara; Fransızlar kavuklara, kaftanlara, görkemli Türk adetlerine, iftar yemekleri, teravih namazlarına, muhteşem işlemeli elbiselerle oturuş kalkışlara, o asalete hayran kaldılar. Bir de bu olayın Karlofça Travması'ndan sonra yaşandığını hesaba katın; Osmanlı'nın kendisinden barış istenen değil, barış isteyen taraf olduğunu. Buna rağmen azametinden çok şey kaybetmiş olduğu hâliyle göz kamaştırdı. 28 Çelebi 11 ay sonra evine döndü, Zeyd "Cum'a namazından çok sonra" beni almaya geldi, biz de evimize döndük.

1 yorum:

  1. Cum'a namazından çok sonra Cum'a lara da gittik ayrıca .)

    Kendini beğenmiş fransızları kaftanlar, kavuklar içinde görmek hakkaten güzel olurdu.) "Onlar ermiş muradına" adlı oyun geldi aklıma. Parisli olunca söylediği her şey modadır deyu argo konuşmaya başlayan kadınlar .)

    YanıtlaSil

.